nafaka

Nafaka Nedir? Nafaka Nasıl Hesaplanır? Nafaka Davası

İçindekiler

Nafaka

Kısaca nafaka; bakmakla yükümlü olduğu kişinin o kişi için ödemekle yükümlü olduğu, mahkeme kararıyla ödenen nafaka miktarıdır. Evlilik yasal bir zorunluluktur. Nafaka hükümleri denilince insanların aklına yalnızca boşanma davası ile ilgili nafaka türleri gelmektedir. Ancak Türk Medeni Kanunu’nda boşanma ile ilgili olmayan nafaka türleri de bulunmaktadır. Bu yazıda nafaka türleri ve çok sayıda özel durum nedeniyle boşanma ile ilgili olabilecek diğer sorulara odaklanacağız.

Her şeyden önce nafaka kamu düzenini ilgilendirmektedir. Bakım gereksinimleri değiştirilemez. Değişim mümkün değildir. Üzerinde taahhüt yapılamaz. Üçüncü bir şahsa devredilemez. Aynı şekilde vasiyetname ile dahi devredilmesi mümkün olamaz. Kalıtsal değildir ve miras alınamaz. Tüm bu özellikleri içeren nafaka, daha önce de belirttiğimiz gibi mahkeme kararı çerçevesinde mümkündür. Bu tasarruf, kanun hükümlerinin izin verdiği ölçüde hâkimin takdir yetkisinin kullanılmasıyla belirlenir.

MK çerçevesinde evlilik çerçevesinde veya evlilik sona erdikten sonra talep edilebilecek farklı nafaka türleri bulunmaktadır. Ayrıca TMK; Ayrıca, akrabalar arasında muhtaç aile üyelerine yardım etmek için bir plan olan nafakayı da içerir.

Evlilik birliğinin sonuçlarından biri; eşlerin çocuklara bakımı, eğitimi ve denetimi gibi çocukların ortak sorumluluğudur. Bu konularda her iki eş de çocuklarının mali giderlerinden sorumludur. Bu durumda TMK m. 185/2 ve 327’de sayılmıştır. Boşanma durumunda, nafaka masraflarının tamamını tek başına karşılayabilmesi için çocukların velayeti eşe ait olmak zorunda değildir. Bu nedenle TMK m. 182/2 sayılı düzenlemeye göre, velayeti olmayan eş, çocuğun mali giderlerine gücü oranında katılmaktan sorumludur. Bu amaçla velayetsiz eşe uygulanan aylık ödemeye katılım nafakası denir.

Ödenecek nafaka miktarı; Çocuğun yaşı, eğitim düzeyi, mevcut ekonomik koşullarda satın alabilme durumu ve anne-babanın maddi durumu çocuğun genel ihtiyaçlarına göre belirlenir. Destek tutarı belirlenirken varsa çocuğun geliri de dikkate alınır. İlköğretim çağındaki çocuklar için nafaka düzeyi, lise veya üniversite çağındaki çocuklar için nafaka düzeyi belirlenir veya eşiyle birlikte apartman kompleksindeki veya eşin maddi durumu daha iyi olan çocuklar için nafaka düzeyi belirlenir ve maddi durumu daha kötü olan eşle birlikte yaşayan çocuk için belirlenen nafaka miktarı aynı olmayacaktır. Hâkim, Medeni Kanun’un 182/3 üncü maddesine göre, gelir olarak ödeneceği tespit edilen nafaka miktarının sonraki yıllarda, nafakanın gereklerine göre artırılmasına karar verebilir. 

Tedbir nafakası, diğer eşten birinin boşanma veya ayrılık davası açmadan taşınma hakkına sahip olduğunu kanıtlaması koşuluyla zorunlu bir nafaka ödemesidir. Başvurucunun eşi müşterek konuttan haklı bir nedenle taşınmış olabileceği gibi (eşin uyuşturucu, şiddet, hile, diğer eşin haberi olmadan evinin bir bölümünü kiralama vb.) nafaka talebi de olabilir. Nafaka talebinde bulunan eşler her türlü delili kullanarak ayrı yaşama hakları olduğunu ispatlayabilirler. Eşlerden biri boşanma veya ayrılık davası açtığında taraflar ayrı yaşama hakkına sahiptir. Boşanma davasının gerektirdiği nafaka hem eşler hem de küçük çocuklar için karara bağlanır. Barınma geçici bir tedbirdir, tarafların kusuru dikkate alınmaz. Dava sırasında hâkim, tarafların mali durumlarına göre hangi tarafı destekleyeceğine karar verir. Boşanma davası açtıktan sonra TMK 169’a göre hakim her türlü tedbiri tek başına almak zorunda olduğu için herhangi bir talepte bulunmadan nafaka talep edebilir. Ancak talep olması halinde, taahhüt ve talep ilkesi kapsamındaki gerekliliğe daha fazla indirgenemez. Yargılama sırasında koşullar değişirse, hâkim gerekli nafaka miktarını artırabilir veya azaltabilir. Boşanma sırasında talep edilen nafaka, boşanmaya bağlı olduğu için herhangi bir ücrete tabi değildir.

TMK m. 175’te belirtilen yoksulluk nafakası, boşanma sonucunda yoksulluğa düşecek olan eşin, maddi imkânları oranında karşı taraftan talepte bulunabileceği bir destek türüdür. Sanılanın aksine bu nafaka sadece kadınlara değil erkeklere de yarar sağlar. Boşanma sonucunda tarafın yoksulluğa düşmesi önemlidir.  Bir diğer kafa karıştıran konu ise boşanma sırasında edinilen mal paylaşımına ilişkin hâkim tarafından alınan katılma tazminatının nafaka sayılmasıdır. Ancak bu iki soru birbirinden bağımsızdır.

Yardım nafakası ise, kişinin çocuklarından, torunlarından ve kardeşlerinden talep edebileceği bir nafaka türüdür. Diğer aile üyeleri, maddi destek sağlamadıkları takdirde yoksulluğa düşecek biri için nafaka ödemek zorundadır. Kişinin yoksulluğa düşmemesi ve aile bireylerine ödeme yapmak zorunda kalmaması için mahkemece belirlenen nafakaya yardım nafakası denir. TMK Yönetmeliği m. 364 ile 366 arasında sıralanır. Türk Medeni Kanunu’nun 364. maddesine göre bu nafakayı ödemekle yükümlü olanlar; torunlar, üst soy ve kardeşlerdir. Ancak kardeşlerin yükümlülükleri; Torunlardan ve üst torunlardan daha katı koşullarla ilişkilidir. Örneğin, gerekli kardeşler için varlık şartı aranırken, altsoy ve üstsoy için bu aranmaz.

Nafaka ödeme yükümlülüğü, miras ilişkisi ile değil, aile soyu ile ilgilidir. Yani; mirasın geri alınması mirasın reddedilmesi vb. Bu tür durumların varlığı aile fertlerinin nafaka ödeme yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz. Boşanma halinde çocuk 18 yaşına gelene kadar (kural olarak) ödenen nafaka miktarı reşit olduktan sonra da nafaka olarak ödenmeye devam edilir.

Ödenek için şartlar aşağıdaki gibidir:

  • Yardıma ihtiyacı olan kişinin bu konuda talepte bulunması gerekmektedir. Nafaka alacaklısı yoksulluk içinde olmalıdır. Aile üyeleri maddi destek olmadan temel ihtiyaçlarını karşılayamaz bir halde olmalıdır. 
  • Borçlu ödeyebilecek durumda olmalıdır. Ödeyebilme kıstası ile, ödenen nafaka karşılığında aile ferdinin kendisinin ve ailenin ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanmayacağını kanıtlamak gerekmektedir.

Boşanma davası sırasında, nafaka talepleri boşanma davasına bakan mahkeme tarafından ele alınır. Boşanma davası sonuçlandırıldıktan sonra ise aile mahkemesi yetkilendirilir. Bu davaya nafaka eşinin ikamet ettiği aile mahkemesi bakacaktır. İkamet yerinde bir aile mahkemesi bulunmuyor ise asliye hukuk mahkemeleri de bu görevi gerçekleştirebilecektir. 

Nafaka Nedir?

Nafaka nedir noktasına kısaca boşanma davası devam ederken veya dava kapandıktan sonra eşlerden birinin maddi sıkıntıya düşmesini önlemek için ödenecek miktar denebilir. Aile hukukunda kişisel borç olarak nafaka başkasına devredilemez.

Nafaka ile ilgili esaslar aile hukukunda da yer almakta olup;

  • Nafaka, eşlerden biri ölene ya da yeniden evlenene kadar sona ermez. 
  • Nafaka ödenmesi durumu zorunlu ihtiyaçlar ortadan kalktığında sona erer. 
  • Mülkiyet kimseye devredilemez ve mirasçılara da devredilemez.
  • Nafaka değiştirilemez ve herhangi bir borçla mahsup edilemez
  • Nafaka düzenli olarak aylık olarak ödenir
  • Nafaka miktarı genellikle boşanma davası açarken çiftin anlaşması ile belirlenir. Çift arasında nafaka konusunda bir anlaşma yoksa boşanma davasında hakimin vereceği karara göre belirlenir

Süresiz nafaka

Süresiz nafaka konusunda öncelikle belirtmek gerekir ki, bu konuya ilişkin yeni bir mevzuat onaylanmadı veya yürürlüğe girmedi. Ancak durum hem hukuk dünyasında hem de siyaset dünyasında süresiz nafaka mağdurları ve diğer koşullar dikkate alınarak tartışılmaktadır. Konu, temyiz heyeti üyeleri tarafından değerlendirildi ve bu durumu ele almak için bir plan ortaya çıktı. Aynı zamanda süre tartışmasında farklı bakış açıları da ortaya çıktı. 1 yıl, 5 yıl ve 10 yıl gibi süreler önerilmesinin yanı sıra sürenin hakim ve sulh hakiminin takdirine bırakılması gibi yorumların da buna göre bir süre tanımlaması önerilir. Cumhurbaşkanı’nın planı kapsamında, yeni nafaka ile ilgili olarak “nafakanın adil bir duruma getirilmesi” ibaresi kullanılarak bu uzlaşmanın içeriğini ve zamanlamasını tahmin etme imkanı doğdu.

Evlilik süresince karı koca birbirlerine bakmakla yükümlü ve aynı zamanda da çocuklarını yetiştirmek zorundadırlar. Aslında bu zorunluluk, aile biriminde normal bir yaşam koşuludur ve genellikle bir zorunluluk olarak bile kabul edilmez. Evliliğin normal seyrinde, hafife alınan ve göz ardı edilen özen yükümlülüğü, çiftin boşanma davasına girmesiyle ayrı bir önem kazanmaktadır. Çünkü boşanma sonrası eşlerden en az biri yoksulluğa düşebilir veya en azından evlilikteki yaşam kalitesi ciddi şekilde düşebilir. 

Böyle bir durumda maddi zorluk çeken tarafa yapılan ödeme yoksulluk nafakası ya da süresiz nafaka olarak bilinir. Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 175. maddesine göre nafaka süresizdir. Diğer bir deyişle, nafakanın iptaline ilişkin mahkeme kararı olmadıkça veya taraflardan birinin evlenmesi veya ölümü gibi bir durum oluşmadıkça nafaka yükümlülüğü devam eder. Bu nedenle nafaka halk tarafından süresiz nafaka olarak bilinmektedir. Süresiz nafaka, kusuru boşanmadan daha büyük olmamak kaydıyla, boşanma sonucunda yoksulluğa düşecek olan tarafa diğer tarafça ödenen süresiz nafakadır. 

TMK m. 175’te belirtilmiş olduğu üzere bir eşin kusursuz nafaka talep etmesi, talep edilen süresiz nafaka için boşanmadan daha yaygındır. Başka bir deyişle, eşit derecede kusurlu,  az kusurlu veya mükemmel olan eş, diğer koşulları da sağlaması halinde süresiz olarak nafaka talep edebilecektir. Ayrıca evliliğin süresi veya ortak bir çocuğun olup olmaması da önemli değildir. Nitekim boşanmada nafaka borcu olan kişinin kusurlu olması şart değildir. Süresiz nafaka, yarattığı sorunlar nedeniyle çeşitli nedenlerle eleştirilmiştir ve bu eleştiriler aşağıda ele alınmıştır.  Bilindiği üzere ülkemiz kanunlarına göre halen bir gün bile evli olan eş, boşanmadan sonra diğer eşe ömür boyu yani süresiz nafaka ödemekle yükümlüdür. Aslında çoğu zaman kadınları korumak için gerekli olan bu durum, işin diğer tarafını düşünürsek çok fazla adaletsizliğe yol açmaktadır. Süresiz nafaka sorununa geçmeden önce, bu yeni kuralın kapsadığı desteğin ne olduğu ve türleri nelerdir gibi konular hakkında da konuşmamız gerekecektir.

İlgili mahkemenin davaya hükmedebilmesi adına boşanma sonucunda yoksulluk içinde olduğunu iddia eden eşin mahkemeden karşı tarafa nafaka ödemesini istemesi gerekir. Mahkeme, zorunlu olmadıkça belirsiz süreli nafaka hakkında kesin hüküm veremez. Ayrıca nafakanın miktarı başvuruda açık ve net bir şekilde belirtilmelidir. Zira mahkeme, nafaka alacağında üst sınır olarak belirtilen miktara bağlı olup, alacaktan fazlasına karar veremez.  Süresiz destek arayan eş yetersiz kalmamalıdır. Davacının eşi daha eksik ise onun lehine nafaka kararı verilemez. Nafaka arayan eşin yoksulluğa düşüp düşmediği gelir, servet, işgücü gibi kriterler değerlendirilerek belirlenmelidir. Yoksulluk mutlaka şiddetli derece olmak zorunda değildir. Unutulmamalıdır ki davacı eş, evlilik döneminde yaşam standartlarının aşırı derecede değişmesini önleyecek ve ortalama bir hayat sürdürecek maddi imkanlara sahip değildir.  Nafaka ödeyen eşin maddi gücü ile orantılı olarak mahkeme tarafından belirlenen nafaka miktarı, eşin istikrarlı bir şekilde ödeme gücü ile de orantılı olmalıdır. Nafaka ödeyecek eşin maddi durumu müsait değilse süresiz olarak nafaka ödenmesine karar verilemez.  İlgili şartlar yerine getirilirse, mahkeme süresiz nafaka emri verebilir.

Nafakanın süresiz olarak sona ermesi için bir sebep varsa aile mahkemesine gidilerek nafakanın kaldırılması istenebilir. Nafaka süresiz ödenmezse ne olur konusuna gelince bu durumda kişi yapmak zorunda olduğu bir borcu ifa edemeyecek ve buna karşılık alacaklı aleyhine icra takibi başlatabilecektir. Ayrıca nafakanın ödenmemesi nedeniyle geçici tutukluluk talebi ile Ceza İnfaz Mahkemesine dava açılması da mümkündür. Süresiz nafaka miktarının değişmesi hususunda ise nafaka davası sırasında taraflar, kendilerinin veya karşı taraftaki kişinin ekonomik durumunun ve de aynı şekilde sosyal durumunun olumlu veya olumsuz yönde değiştiğini iddia ederek mahkemeden nafaka miktarının azaltılmasını veya artırılmasını isteyebilme hakkına sahiptirler.

Süresiz nafaka konusu pek çok açıdan eleştirilere maruz kalmaktadır. Çünkü süresiz olarak devam ettirmeye karar verirken sadece karı kocanın kusur durumu değerlendirilir ve evliliğin süresi, niteliği, ortak çocukların varlığı veya yokluğu gibi kriterler dikkate alınmaz. . Yani süresiz nafaka talebinde bulunan eş, diğer eşe göre daha fazla nafaka talep etmektedir. Böylece eş de temerrüde düşse dahi süresiz nafaka sağlanması mümkündür. Yargıtay’ın devam eden içtihatları da bu yönde olmaktadır.

Nafaka hesaplama
Nafaka hesaplama 

 

Nafaka Hesaplama (Nafaka Nasıl Hesaplanır)

Nafaka hesaplama, nafaka nasıl hesaplanır konuları pek çok kişi tarafından merak edilmekte olsa da nafaka hesaplamaya dair net bir hesaplama formülü bulunmamaktadır. Nafaka türlerinde, aylık ödemeler şeklinde, nafaka ödemekle yükümlü olan eşin maddi durumu ve yaşadığı çevre dikkate alınır. Nafaka alan tarafın aylık giderleri dikkate alınarak hesaplanır. Tek seferlik ödeme olarak da talep edilebilir.

Nafakanın nasıl hesaplanacağı sorusuna yanıt olarak, nafaka alan tarafın boşanma davasına geçmeden önceki hayatı dikkate alınacak ve değerlendirilecektir. Bu önlemler gıda, barınma, ulaşım ve giyim masraflarıdır. Nafaka miktarının belirlenmesinde nafaka ödeyen tarafın maddi sıkıntıya düşmemesi gerekir. Nafaka miktarı artırma talebinde bulunma imkanı da bulunur. Destek alan taraf zamanla bunu yetersiz bulabilir ve şartlar değiştikçe artırmak veya azaltmak isteyebilir. Alan taraf evlenirse veya mali durumunda bariz bir değişiklik olursa, nafakadan feragat edilebilir. Taraflardan birinin kötü bir hayat sürmesi veya taraflardan birinin ölümü de nafakanın iptali için sebep olacaktır.

Nafaka hesaplama yöntemi göz önüne alındığında, boşanma türüne bağlı olarak bazı istisnai durumlar vardır. Anlaşmalı boşanmalarda taraflar her konuda anlaştıkları için tarafların belirlediği nafaka miktarı hâkim tarafından değerlendirmeye alınır. 

Boşanma davalarında birçok konuda uzlaşma sağlanamadığından, hâkim yardım isteyen tarafın ihtiyaçlarına göre miktarı sosyal ve ekonomik tüm faktörleri göz önünde bulundurarak belirlemektedir. Desteğin nasıl hesaplandığı ile ilgili bir sonraki soruda, nafaka tutarının belirli bir üst sınıra ulaşma sorusu olmaktadır. Nafaka alan taraf bu sayı ile geçimini sağlayabileceği düzeyde olmasa da tarafın maddi düzeyine göre küçük miktarların daha düşük bir orana bağlandığı durumlar olabilir.

Nafaka hesaplanırken açılan boşanma dosyasının türü de bir etkendir. Boşanmaya yol açan yaygın sebeplerden biri ciddi geçimsizlik olup, özellikle boşanma davalarına yol açan sebeplerden biri de eşlerden birinin itaatsizlik, sadakat kuralı nedeniyle karşı cinsle ilişkisi olmasıdır. Bu nedenle nafakanın hesaplanma şekli, öngörülen süre içinde açılan özel boşanmalarda da değişecektir. Boşanma dava türleri, nafaka hesaplamalarında son derece dikkate alınan ölçütlerden olarak karşımıza her daim çıkar.

Boşanmada Çocuğa Nafaka Ne Kadar

Boşanmada çocuğa nafaka ne kadar noktasında iştirak nafakası, yasal bir statü olarak nafaka kapsamına girer. Çocukların velayetini henüz almamış olan diğer eşe ödenen nafaka, evliliğin sona ermesi durumunda çocuk bakımı ve çocukların eğitim masraflarına katılımın sağlanmasıdır. Nafaka velayetsiz eş tarafından ödense de ortak nafaka yükümlülüğü öncelikle vasiye aittir. Kısacası nafaka, çocuğu korumak ve bakmak için zorunlu bir kurumdur.

Nafaka olarak bilinen bu destek, eşin ortak çocuk bakım yükümlülüğünün çocuk velayet yükümlülüğü olmadığının en açık göstergesidir. Ancak, nafaka bir yükümlülük sonucu olduğu için, yetersiz nafakanın aksine, eşin kusurunu belirlemeye veya aramaya gerek yoktur. Ortak nafaka, kesin boşanma kararı verildikten sonra en erken karar verilen nafakadır.

Müşterek çocukların boşanma sonrası nafaka talep edebilmeleri için reşit olmamaları gerekir ki bu boşanma sebeplerinden biri kapsamında açılan boşanma dilekçesi veya ayrı bir boşanma sonrası dava ile talep edilebilir. Genel bir kural olarak, nafaka ortak çocuk yetişkinliğe ulaşana kadar devam eder, ancak özellikle çocuğun okul hayatı boyunca devam edebilir.

Boşanma davası açılması gerekiyorsa, nafaka boşanma kesinleştiğinde geçerli olur. Boşanma sonrası ayrı bir dava ile nafaka talep edilmişse, nafaka dava tarihinden itibaren hüküm ifade eder. Dava devam etme sürecinde iken mahkeme tedbir olarak nafaka ödenmesine karar verebilir.

Çocuk adına nafaka talebinde bulunma hakkı, reşit olmayan çocuğun annesine veya gerçek velayet babasına aittir. Bu tür koşullar gerektiriyorsa ve reşit olmayan kişinin ayrımcı hakları bulunmuyorsa, bakım tayin edilmiş bir yönetici veya vasi tarafından da talep edilecektir. 

Velayetsiz eşlerin çocuklarına karşı yükümlülüklerini yerine getirmeleri için bir araç olan nafaka miktarının hesaplanmasında bazı önemli kriterler bulunmaktadır. Bu kriterler şunlardır:

  • Çocuğun ihtiyaçları
  • Yemek maliyeti
  • Giysi maliyeti
  • Konaklama masrafları (örn. barınma, yurtlar)
  • Sağlık harcamaları
  • Eğlence giderleri (ör. tatil ve seyahat giderleri)
  • Eğitim harcamaları
  • Harçlık
  • Ulaşım masrafları (ör. okul ulaşım masrafları)
  • Her iki eşin maddi ve sosyal durumu

Nafaka eşinin malvarlığının açıklanması ile ilgili olarak bankalara, varlık yönetim kurumlarına, tapu müdürlerine ve ilgili kuruluşlara yazılması önemlidir. Ancak uygulamada bu tanımlama genellikle polis teşkilatına bağlı memurlar tarafından yapılır.

Nafaka borcu bulunan eşin mali açıdan yetersiz olması (yani çalışamaması ve geliri olmaması) halinde, nedeninin kusuru olmaksızın mali imkândan vazgeçmesi halinde, bu yükümlülük ortadan kalkar. Nafaka tutarı belirlenirken çocuğun geliri de dikkate alınırken, nafakanın ödenip ödenmediğini bu gelir etkilemez. Çocuğun gelirine bakım amacı ile başvurulabilmesi için anne ve babanın maddi imkânları oranında verecekleri destek miktarının yeterli olmaması gerekir.

Nafaka miktarı, listelenen kriterlere ilişkin bilgileri belirleyip değerlendirerek serbest bir hakim tarafından belirlenir. Hâkimin takdirine ek olarak, tarafların anlaşması ile nafakanın miktarını, artış oranını ve miktarın ödeneceği para birimini de belirlemek mümkündür. Ancak sözleşmede belirtilen hususların yürürlüğe girebilmesi için hâkim onayından geçmesi gerekir. Nafaka miktarının artırılması veya azaltılması için başvuru TMK’nın 331. maddesine göre, durumun değişmesi halinde taraflar tarafından gerçekleştirilir. Hakim, nafaka miktarını veya nafaka ödemesini resmi olarak değiştiremez.

Kanun, nafaka miktarının ne zaman değiştirilmesi gerektiğini belirtmediğinden, değişikliğe yol açan yeni koşullar olup olmadığını mahkemelere bir talepte bulunabilirsiniz. Bu görüşe göre, nafaka miktarını belirledikten sonra belirli bir süreyi geçmek, değişikliği talep etmek ve kabul etmek için yeterli değildir.

Boşanma Davası Açmadan Nafaka Davası Açılması hakkında yargıtay kararını inceleyebilirsiniz.

Nafaka Düzenlemesi

Nafaka düzenlemesi konusu pek çok boşanmış çift ya da boşanmak üzere olan çiftler tarafından merak edilmekte olan bir konudur. Nafaka her zaman boşanmış eşler arasında bir sorun olduğundan, nafakanın hukuk çerçevesinde düzenlenmesiyle nafaka davasının çözüleceğine inanılmaktadır Nafaka düzenlemesi ile boşanma durumu sonrası kadınların ve özellikle d çocukların güvence altına alınması amaçlanmaktadır. Bu düzenleme sayesinde taralar arası anlaşmazlıklar ve usulsüz durumlar belirli prosedürler ve yasalar çerçevesinde çözülerek olası diğer problemlerin büyük oranda önüne geçilmiş olunur. 

5000 TL Maaş Alan Ne Kadar Nafaka Verir?

5000 TL maaş alan ne kadar nafaka verir diye sorulduğunda nafaka miktarı anlaşmalı boşanmada taraflar arasında belirlenirken, çekişmeli boşanmalarda belirlenen kriterlere göre hesaplanmaktadır. Kanunla belirlenmiş belirli bir oran veya miktar yoktur. Bu konu ile ilgilenen yetkili mahkemeler, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen aile mahkemeleri veya asliye hukuk mahkemeleridir.

Nafaka miktarları için bir çizelge, tablo veya ücret tarifesi de yoktur. Nafaka borcu olan kişinin ne kadar nafaka cezasına çarptırılacağı mahkeme hâkimi tarafından hakkaniyete uygun olarak belirlenir. Nafaka miktarını belirlerken hâkim belirli verileri dikkate alır ve nafaka miktarını bu kriterlere göre değerlendirir. Bu nedenle nafaka miktarları her sosyal sınıf ve kültürde kişiden kişiye farklılık göstermektedir. Nafaka tutarı dikkate alınırsa, nafaka borçlusunun mali durumu, nafaka alacaklısının yaşam standardı, güvencesizliğe düşme riski, yaşadığı bölgenin kirası ve alınan ücretler birbirine bağlıdır.

Belirli bir hesaplama formülü bulunmuyor olsa da yeni düzenlemelere göre maaşın %25 i nafaka ödemesi olarak ayrılacak şekilde hesaplamalar sık sık yapılır. Bu hesaplamalara göre 5000 TL maaşı olan bir kimse 1250 TL nafaka ödeyecektir. 3000 TL maaş alan biri ise 750 TL tutarında nafaka ödemesi gerçekleştirecektir. 7000 TL tutarında bir maaşa sahip olan kişiler 1750 TL nafaka ödemek durumunda kalacaktır. Yani görüldüğü üzere maaş oranı arttıkça nafaka miktarı da artış göstermektedir. Buna ek olarak asgari ücret ile çalışan kimselerin nafaka ödemesi kişiyi zor duruma sokmayacak bir şekilde belirlenmektedir. 

Nafaka Yasası

Nafaka yasası kapsamında 2 yıldan az evliliklerde 5 yıl, 5 yıldan kısa evliliklerde 7-8 yıl, 5 yıldan 10 yıla kadar evliliklerde 12 yıl, daha fazla süren evliliklerde evlilik tarihine kadar nafaka ödenmesi beklenir. Süre içinde tarafların durumuna göre karar verme hakkı hâkime aittir. Hâkim, nafaka kararını verirken “eşin çalışma ve gelir durumunu” dikkate alacaktır. Yeni yasaların geçmişe göre de uygulanması uygun görülüyor. Uygulama, “zaman bölümü formülüne” odaklanır. Bu hükme göre geçiş süresi, nafaka süresinin sona ermesinden sonra, geliri olan, istihdam olanağı olmayan ve yeniden evlenmeden boşanmış kadınlar için 2 veya 3 yıl sürer.

Nafakanın yasal çerçevesi Medeni Kanun hükümlerine tabidir. Nafaka türleri kapsamındaki yasal zorunluluklar farklı şekillerde tanımlanmıştır. Boşanma davası öncesi ve sonrası da dahil olmak üzere önleyici nafaka ilgili kanunun 169 ve 197. maddelerinde açıklanmıştır. Nafakadaki son değişiklikler, 2022 yılında tüm genel nafaka davalarına yansıyacak olanlardır. Nafaka ödemelerinin kapsamına ilişkin nafaka kanununda değişiklikler bulunmaktadır. . Mevcut kanunda süresiz nafaka öngörülmesine rağmen, yapılan değişikliklerle nafaka ifadesi süresiz değil 5 yıl süreyle ödenecektir. Ancak yoksulların mağdur olmaması için nafaka süresi sonunda yoksulluk devam ederse devlet desteği sağlanacak.

Boşanmada nafaka ödemesini belirleyen kriterlerden biri olan kadının statüsü de yeni yasa tasarısında değişti. Destekleyip desteklememe konusunda temerrüt derecesinin daha önemli hale getirilmesi planlanmaktadır. Karar süresinin 3 yıl sürdüğü boşanma sürecinde de durum değişmektedir. Taraflardan biri boşanmayı reddetse bile, bir yıl içinde karar verilecektir. Düzenin yürürlükten kaldırılması da yeni yasayla yapılan değişikliklerin bir parçasıdır. 

Yeni mevzuatla ilgili en dikkat çeken konu nafaka ödemelerinin zamanlaması. Nafaka terimi, yürürlükteki kanunda süresiz terimi ile açıklanmaktadır. Ancak, ömür boyu destek için ödemenin adil olup olmadığı konusunda tartışmalar var. Adalet Bakanlığı, yeni yasal düzenlemelerle Medeni Kanun’un 175. maddesinde belirtilen süresiz nafaka ödeme şeklini değiştirmeye çalışıyor.

Nafaka Artırım Davası

Nafaka artırım davası, ekonomik koşullar nedeniyle nafaka alacaklısının yeterli düzeyde gerekli masrafları artık karşılamaması ve ihtiyaçların değişmesi durumunda nafaka alacaklısı tarafından nafaka borçlusu aleyhine açılmakta olan dava türüdür. Mahkeme tarafından verilen destek kararları nihai değildir. Bu nedenle mahkeme, şartların izin vermesi ve gerekli olması halinde nafaka miktarını artırabilir. Değişen ekonomik koşullar ve zaman içinde fiyat kayması gibi nedenlerle yetersiz nafaka verilmesi normaldir. Mahkemeden haklı bir artış isteyen taraf, nafaka miktarının artırılması için dava açarak nafaka miktar ve düzeyini artırabilir. Nafakanın artırılmasında taraflar iddialarını ve delillerini mahkemeye sunarlar. Alternatif olarak, mahkeme kendi araştırmalarını da yapabilir. Yapılan tüm incelemeler sonucunda adil kurallar çerçevesinde artışa karar verilir veya nafaka artışı talebi reddedilir.

Nafaka artışları hesaplanırken birçok faktör dikkate alınır. Alacaklının mali durumundaki değişiklik, borçlunun mali durumundaki değişiklik, koşullarda değişiklik, altındaki değişiklik, döviz kuru, yaşam standartları, enflasyon oranları ve daha pek çok faktör nafaka artışları konusunda önemli bir rol oynar. 

Nafaka artışı için talepte bulunulmaya karar verildiğinde destek artırımı talebi hazırlanmalıdır. Dilekçe HMK açısından eksiksiz olmalıdır. HMK tarafından istenen şartları taşımayan talepler usulen reddedilecektir. Dilekçede değişen şartlar, ihtiyaçlar, değişen maddi imkanlar kısacası nafaka artışını haklı çıkaracak unsurlar deliller arasında yer almalıdır.

Nafaka artırım davasının sonuçlanması konusu tartışmalı bir konu olmasına rağmen, yapısal olarak aslında aşırı karmaşık değildir. Nafaka artırımı davasının ne zaman sonuçlanacağı, en sık sorulan sorulardan biridir. Buna kesin bir cevap olmamakla beraber genellikle yaklaşık 6-10 ay içerisinde bu dava sonuçlanmaktadır. Bu süreci yetki sahibi mahkemelerin yoğunluğu, davanın kapsama alanı, uygun bir şekilde prosedürlerin uygulanması vb. faktörler artabilir veya azalabilir.

Boşanmada Nafaka

Boşanmada nafaka, maddi açıdan zor bir duruma düşecek olan tarafın karşı taraftan maddi olarak belirli bir miktarda alabileceği ödeme şeklidir. Yoksulluk içindeki bir eşin geçimini sağlamak için nafaka borçlusunun temerrüde düşmesi gerekmez. Enflasyon, para biriminin değer kaybetmesi, paranın satın alma gücündeki değişiklikler vb. nedenlerle nafaka alacaklısının talebinin artması durumunda, nafakanın şartlar karşısında ayakta kalması için nafaka eterli olmamaktadır. Bu durumda nafaka artırım talebinde bulunulabilir. Çekişmeli boşanma belgesinde nafakanın önümüzdeki yıllarda bir miktar artacağına dair bir hüküm yoksa veya hakim önümüzdeki yıllarda nafakanın artmasını beklemiyorsa daha sonra boşanma anlaşmazlığı halinde nafaka alacaklısı, bir önceki fıkraya göre nafakanın artırılmasını talep edebilir. Söz konusu alacak için yetkili ve yetkili mahkeme, nafaka alacaklısının ikamet ettiği aile mahkemesidir. Nafaka oranında artış olması durumunda davacı, sonraki yıllarda TEFE-TÜFE oranında nafaka oranında artış talep edebilir. Böylece hâkim kararına göre nafaka her yıl belirli bir oranda artacaktır. Nafaka artırımı talebine ilişkin hukuki sürecin alanında uzman bir avukat tarafından yürütülmesi gerekmektedir.

Anlaşmalı Boşanmada Nafaka

Anlaşmalı boşanmada nafaka konusunda protokolde taraflar nafaka talep etsin veya etmesin, nafaka ile ilgili açık hükümler bulunmalıdır. Aksi takdirde taraflar bir takım hak kayıplarına uğrayabilir. Yani herhangi bir açıklama yapılmadığı takdirde taraflar sözlü olarak anlaşsa dahi bir tarafın nafaka talep etme hakkı saklıdır. Belirlendiği takdirde, eş nafaka hakkından feragat etmiş sayılır ve bundan sonra nafaka talep edemez. Şu anda taraflarca talep edilmeyen nafaka türü “yoksulluk nafakası”dır. Bu noktada ortak çocukların nafakaları ayrılmaktadır. Taraf nafaka hakkından feragat etmiş olsa da feragat nafakayı kapsamaz ve ileride nafaka gerekebilir.

Anlaşmalı boşanma davasında tarafların boşanmanın tüm sonuçları üzerinde anlaşmaları gerekir. Bu uzlaşma, nafaka meselesinin en önemli yönlerinden biridir. Boşanma işlemlerinin muğlak ifadeler içermemesi ve herkesin anlayabileceği açık, yorum içermeyen terimler kullanılarak hazırlanması önemlidir. Gelecekte yeni anlaşmazlıkları önlemek için her konu protokolde belirtilmelidir. 

Destek miktarı, destek alan her kişi için ayrı ve net olarak belirtilmelidir. Nafaka miktarının belirlenmesi tamamen tarafların özgür iradesine bağlıdır. Elbette bu aşamada nafaka ödeyen kişinin geliri de dikkate alınarak bir ara yol bulmak mümkündür. Aksi halde taraflar anlaşmalı boşanma davası açamazlar.  Karı koca birbirlerinden destek istemezlerse bu açıkça belirtilmelidir. Nafaka ödemelerinde durum daha hassastır. Velayet eşi boşanma davasında nafaka istemediğini beyan etse bile hakim çocuğun bu konudaki menfaatini dikkate alır. Çünkü katılma nafakası talep edilmese dahi hakim tarafından resmi olarak beyan edilebilecek bir nafaka türüdür. Unutulmamalıdır ki taraflar her konuda anlaştıklarını belirtmiş olsalar da hakim boşanma işlemlerini detaylı bir şekilde inceleyecek ve mahkemece kabul edilebilir olup olmadığına karar verecektir. Hâkim tarafından onaylanmayan bir protokol ile çekişmeli boşanma gerçekleşemez.

Taraflardan biri nafakayı talep etmiş, diğeri kabul etmiş olsa da nafakadan sorumlu eş için, nafaka alacaklılarının eşi/kocası için, nafakanın türü ve nafaka alacaklıları için protokolde mutabakatını belirtmesi menfaatine olacaktır. Taraflar anlaşırken nafaka miktarını da kendi aralarında belirlerler. Anlaşmalı boşanma halinde hâkimin boşanmanın mali sonuçları üzerinde takdir yetkisi yoktur ve tarafların anlaştıkları miktarı uygun görerek bu anlaşmaya göre karar verebilir.

Boşanma avukatı Boşanma davası için hazırladığımız ayrıntılı yazımızı inceleyebilirsiniz

Erkek Hangi Hallerde Nafaka Ödemez?

Erkek hangi hallerde nafaka ödemez konusu boşanma aşamasında olan kimseler tarafından oldukça merak edilmekte olan bir konudur. Evlilikte karı koca arasındaki anlaşmazlıklar nedeniyle, evliliği sona erdirmeye karar verirken bazı yasal yaptırımlar ortaya çıkacaktır. Bu yasal cezalardan biri de erkeklerin ödemek zorunda olduğu nafakadır. Boşanma kararlarında en önemli nokta, boşanmaya neden olan tarafın iyi bir şekilde belirlenmesidir. Tartışmalı ve çözümsüz boşanmalarda bazı nafaka ödemeleri kaçınılmazdır. Nafakanın yanı sıra farklı nedenlerle de talepte bulunulabilir. Evliliğin sona ermesi üzerine belirtilen şartlar yerine getirilirse, erkek nafaka ödemekle yükümlüdür.

Erkek hangi hallerde nafaka ödemez konusu tartışılırken yoksulluk ve katılım nafakasının detaylarına dikkat edilmelidir. Çünkü nafakanın iki tanımı örtüşmektedir. Nafaka ödemek için çocuk sahibi olmanız veya velayet sahibi olmanız gerekmez. Nafakanın birincil amacı, çocuğun masrafları için kullanılacak velayet sahibi eşine katkı sağlamaktır. Nafaka alan kişinin biri ile evlenmesi, vefat etmesi, maddi düzeyinin nafakaya ihtiyaç duymayacak seviyeye gelmesi gibi durumlarda ve belirlenen koşullar altında erkeklerin nafaka ödemesi gerekmez. Boşanma, evlilik veya maddi ihtiyaç nedeniyle nafaka alan tarafın kötü birtakım durumlar içerisinde bulunması halinde de nafaka ödenmez.  Nafaka alan kişinin evlilik dışı ilişki içinde olması da nafakanın iptaline yol açan durumlardan biridir. Nafaka bağlamada en önemli nokta, boşanma sonrasında taraflardan birinin maddi sıkıntı yaşamasıdır.

Nafaka Artış Oranı

Nafaka artış oranı kapsamında; Mahkeme yeni bir karar vermeksizin önümüzdeki yıllarda boşanma kararında TÜİK tarafından belirlenen ÜFE artış oranında nafakanın artırılmasına karar verirse, bu durumda nafaka miktarı desteğin alındığı ve başladığı tarihe göre TÜİK tarafından belirlenen ÜFE’nin orantılı değeri yıllık olarak artırılmalıdır.

Boşanma kararında ÜFE artış oranına göre nafaka miktarının artırılması kararının önümüzdeki yıllarda TÜİK tarafından yeni bir hüküm olmaksızın belirlenmesi halinde, bu durumda nafaka miktarının artırılması gerekir. Nafakanın tamamlandığı ve başladığı tarihe bağlı olarak her yıl aynı ay içinde TÜİK tarafından belirlenen ÜFE oranındaki artış oranında hesaplamalar yapılır ve başka bir karar verilmezse bu karar kapsamında nafaka miktarı artırılır.

Yorum ve Soru Alanı

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir