reddi miras davası - miras avukatı bursa

Bursa Reddi Miras Davası

Reddi miras; mirasın reddi kelimesi ile aynı anlama gelmektedir. Kanuni mirasçılar veya belirli durumlarda tayin edilen mirasçılar, mirasın reddini talep etme yükümlülüğünü yerine getirebilirler. Bu yazıda sorunun sebepleri ve sonuçları ile birlikte işleyişini, şartlarını ve iptalini detaylı bir şekilde açıklamaya çalışacağız. Bu konu hukuki teknik açıdan çok önemlidir ve bunu anlamak için makalenin tamamını okumanız sizler için kesinlikle daha faydalı olacaktır.

Miras hukukunda yürürlükte olan evrensel miras ilkesine göre, yasal ve belirlenmiş mirasçılar, vasiyetçinin ölümü üzerine otomatik olarak mirasçı unvanını alırlar. Terekenin mülkiyetini aldıklarında, mirasçıların sadece terekeye olan borçlarından değil, aynı zamanda kendi kişisel mallarından da sorumludurlar. Miras, ölenin ölümü üzerine derhal ve kanuni olarak varislere intikal eder (MK. 599). Bunun için kural olarak mirasçıların vasiyet beyan etmelerine gerek yoktur. Evrensel miras ilkesine göre miras, genel olarak ve hukuka uygun olarak mirasçılara intikal eder. Mirasçıların alacakları ve borçları da mirasçılara geçer ve mirasçılar onlardan sadece tereke ile değil, kendi malları ile de sorumludur. Mirasçının bu şekilde borçlanması halinde “mirasın reddi” söz konusudur, dolayısıyla mirasçılar bundan sorumlu değildir.

İçindekiler

Reddi miras nedir?

Reddi miras nedir sorusuna kısaca; yasal olarak belirlenmiş mirasçılar, vasiyetçinin ölümü üzerine miras alma hakkına sahiptir denebilir. Bu durumda, tüzel kişinin mal ve yükümlülüklerinden, özellikle borç ve alacaklarından tamamen kişisel olarak sorumludurlar. Bu, mirasçıların mülkü edindikleri anda borçlarını üstlenmeleri anlamına gelir. Bu borçların sorumluluğu tereke ile sınırlı değildir. Gerekirse mirasçılar bu borcu kendi malvarlıkları ile ödemek zorundadır. Bu nedenle mirası reddetmek bazı durumlarda herkese fayda sağlar.

Reddi Mirasın kullanıcısı sadece borçları değil, aynı zamanda işletme varlıklarını da reddeder. Bu  iki şekilde yapılabilir. Proaktif mirasın reddi  ve mirasın kaybedilmesi olarak adlandırılan iki durum vardır.

Vasiyetname ise; mirasçıların hak ve yükümlülüklerini belirleyen veya mirasın taksimine hazırlanabilen, ölen kişinin nihai isteklerini içeren bir belgedir. Bir vasiyet, kötü niyetli kişiler tarafından tahrip edilebilecek bir belge olduğundan, taslağı ve geçerliliği katı şekil koşullarına tabidir. Hazırlama sürecinde ve incelenmesi sürecinde  bir avukattan yardım almanızı öneririz. Resmi Vasiyet; Bu, iki tanığın katılımıyla hakim veya noter huzurunda yapılan bir vasiyettir. Resmi vasiyetname, vasiyetçi ve tanıkların yanı sıra noterler veya hakimler de bulunduğu için geçerliliği kabul edilebilecek bir vasiyet türüdür. Tanıkların vasiyetin içeriğini bilmeleri gerekmez. 

Ceza Mahkemesi tarafından resmi görevlerini yapmaktan yasaklanmış fiil ehliyetine sahip olmayanlar, okuma yazma bilmeyenler, tüzel kişilerin eşleri, altsoy; çocukları, ebeveynleri, kardeşleri bu kişilerin davanın hazırlanmasına katılamazlar. El yazısı ile yazılmış bir vasiyet, noter, hakim veya yetkili memur için saklama için açık veya kapalı  bırakılabilir.

Sözlü Vasiyet ise; olağanüstü koşullar altında icra edilen bir iradedir. Miras; Ölüm tehlikesi, trafik aksaklığı, hastalık, savaş gibi olağandışı durumlar nedeniyle resmi vasiyetname veya el yazısı vasiyetname yazamıyorsa sözlü vasiyetname isteyebilir. Bu yüzden miras bırakan en az 2 tanığa anlatır ve bu kapsamda yazılır.

Reddi Miras Nasıl Yapılır?

Reddi miras nasıl yapılır sorusu da oldukça kişi tarafından merak edilmekle birlikte; bu işlem ancak miras bırakacak kişinin ölümünden sonra gerçekleştirilir. Miras nasıl reddedilir sorusunun ilk cevabı mirasçıyı terk eden kişi ölmeden işlemin yapılamayacağıdır. Mirasçı ölmeden önce  miras sözleşmesi ile terekeden vazgeçme hakkının kullanılması gerekir. Veya mirasın devri de kullanılabilir. Bu duruma göre değişebilen ve teknik detayları içeren bir süreçtir.

Mirasın reddi, süresi içinde bölge mahkemesine gönderilen bir ifade ile yapılır. Bu açıklama herhangi bir resmi iddiaya konu değildir. Hakime yazılı veya sözlü beyan yeterli olacaktır. Ancak bu açıklama, bu konuda özel olarak yetkilendirilmiş bir avukatın temsili ile de yapılabilir.

Reddi Miras Şartları Nelerdir?

Birinci şart mirasçının ölmüş olması ve mirasın sona ermiş olmasıdır. Bu hakkın kullanılması herhangi bir sebebe bağlı değildir. Aynı zamanda çok kişisel bir nedenden dolayı da uygulanabilir. Reddi Mirastan yararlanacak mirasçının fiil ehliyetine sahip olması gerekir. Sadece yasal kapasiteye sahip olmak yeterli değildir. Koğuşlar için vesayet kurumu, hakim veya ilk derece barışçıl yargı makamından izin alınması gerekir. Engelli bir kişinin yasal temsilcisi feragatnameyi miras almayı reddetmeye izin vermeli veya bunu kendisi yapmalıdır. Sınırlı kapasiteye sahip kişiler için, temsil olmaksızın mirası reddetmeleri kabul edilebilir.

Bir mirası reddedebilmek için, feragat süresi boyunca terekenin izlenmesi ve korunmasına ilişkin normal prosedürleri değiştiren bir hüküm getirilmesine gerek yoktur. Aksi takdirde miras kabul edilmiş gibi geçerli olacaktır. Miras kaçakçılığı eylemi, mirası almayı reddetme hakkını da geçersiz kılar. Miras hakkından vazgeçen kişi, feragatnameyi miras alamaz. Hakkın feragat edilmesi için, ifadenin bölge mahkemesine yazılı olarak yapılması gerekir. Miras reddi koşulları için söylenen son koşul, zamanlama koşuludur. Genel bir kural olarak, yasal süresi içinde miras hakkını beyan etmeyen kişi miras hakkını kaybedecektir.

Reddi Miras Süresi

Reddi miras süresi konusuna gelince; Türk Medeni Kanunu, 3 aylık bir sürenin mirasın reddi için geçerli olacağını belirtmektedir. Bu süre içinde veraset reddedilmezse, genellikle veraset kazanılır. Ancak mirasın reddine ilişkin süre, miras hakkının sonradan öğrenilmesi durumunda uzatılır. Bu nedenle bu aşama onların çıraklıklarıyla başlar ve sonraki kişilere mirasçı olduklarının bildirilmesi sağlanır.

Borç mirası bunun istisnasıdır. Borçlu miras konusu ve süresi, farklılık gösteren bir konudur. Mirasla ilgili resmi defter tutuluyorsa, bu defterin inceleme süresinin sonunda başlayan veraset reddi  süresi 1 ay süreyle verilir. Resmi defterlerde 3 aylık ret süresi 1 aya indirilir. Süre kısaltıldığı için hâkim gerekli görürse daha fazla süre verebilir.

Bu sürecin başlama tarihi kanunda ayrıntılı olarak belirtilmiştir. Böylece, kanuna göre mirasçılar için, mirası reddetme süreleri, mirasçı oldukları mirasçının ölüm anından itibaren sayılır. Ancak, ölen kişinin ölümünü bildiği dava daha sonra reddedildi. Belirlenmiş mirasçılar için son tarih, atanmalarının resmi duyurusundan itibaren geçerlidir. Kalıtım yazma, miras korumasının bir ölçüsüdür. Bu durum meydana geldiğinde, mirasın tescil edilmesinden sonra tüm mirasçılar için miras reddi için süre sınırı başlar. Hakim, yazı işinin bittiğini  ve bu kişiler için inkar süresinin başladığını duyurur.

Tüm bunlarla birlikte bazı önemli sebepler, beklenmedik olaylar ve şüphe halinde olan hakim, mirasçıların reddetmesi için ek bir süre verebilir. Bu durumda söz konusu süre uzatılabilir veya tamamen yeni bir süre de verilebilir.

Yukarıda  belirttiğimiz gibi, kural olarak, miras almayı reddetme süresi  3 aydır. Ancak bu, süre biterse hiçbir şey yapamayacağınız anlamına gelmez. Başka bir deyişle, bir sonraki çıkış süresi sona ererse, sürenin neden ve nasıl aşıldığını kontrol etmeniz gerekir. 

Mirasçılar, mirasçının ölümünü daha sonra öğrenirlerse, mirası almayı reddetme süresi bu tarihten itibaren başlar. Diğer bir deyişle, mirasçının ölümünden bir yıl sonra, mirası almayı reddetme talebinde bulunduğuna dair bir tebligat aldığında, terekeyi reddetme süresi sona erdiği için haklarını kullanamaz.  Ancak, mirasçının ölümünden haberdar olduğunu sonradan  ispat etmesi halinde süre buna göre hesaplanır. Mirasçının onun ölümünü sonradan bildiğini iddia etmesi yeterli değildir. Bunu kanıtlamak tamamen insanlara kalmış bir durum olarak gözükmektedir.

Tüm bunlara ek olarak, yukarıda da belirttiğimiz gibi, hakim mirasçılara mirastan mahrum etme süresini uzatabileceği gibi yeni bir süre de getirebilir. Durumu bir avukat aracılığıyla hakime açıklamak bu sürecin daha hızlı ve sağlıklı yürütülmesini sağlayacaktır.

Üç Aylık Süre Ne Zaman Başlar?

Reddi miras açma süresi konusunda; üç aylık sürenin işlemeye başladığı durumlar farklılık göstermektedir. Kanuni mirasçılar için üç aylık süre, vasiyetçinin ölüm tarihinden itibaren başlar. Kanuni mirasçılar, mirasçının ölümünden sonra mirasçı olduklarını öğrendiklerini ispat ederlerse, üç aylık sürenin işlemeye başladığı nokta, öğrenme süresi olarak kabul edilir. Belirlenen mirasçılar için üç aylık red süresi, mirasçı olduklarını öğrendikleri, yani kendilerine bildirildiği andan itibaren başlar. Miras kanunun öngördüğü süre içinde reddedilmese bile miras kabul edilmiş sayılır.

Reddi Miras Yetkili Mahkeme

Reddi miras yetkili mahkeme konusunda bilinmelidir ki; mirasın reddi, dava yoluyla kullanılacak bir hak değildir. Bu şekilde hakime bir talep olur ve olay normal bir dava gibi mahkeme salonunda hakim ve savcı karar vermeden önce gerçekleşecektir. Ancak, teknik olarak konuşursak, burada tartışılacak bir yargı yetkisi yoktur. Bu konu, yetkili bir mahkeme önünde sözlü veya yazılı olarak hakime sunulmasını içeren bir konudur.

Mirasın haczinin reddine ilişkin aşağıda detaylandıracağımız gibi, mirasçıların alacaklıları tarafından açılan davalarda mirasçılar mirasın müsaderesini isterler. Miras reddi dosyası, bunun tespiti için asliye hukuk mahkemesine sunulan bir dosyadır. Bu dava bir karar davası niteliğindedir ve reddi miras ücreti durumuna tabidir. Ayrıca yukarıda da belirttiğimiz gibi miras reddi tamamen beyana dayalı bir işlemdir. 

Bu konuyu özetlemek gerekirse; reddi miras durumundaki talebi kabul etme yetkisi olan mahkeme sulh hukuk mahkemesidir. Mirasın reddi ile ilgili  her türlü iddia, barışçıl hukuk mahkemelerinde çözülmelidir. Genellikle miras işlemlerinde yetkili mahkeme bölge mahkemesidir. Talebin yapılacağı sulh hukuk mahkemesi, mirasın açıldığı yerdeki yetkili mahkemedir. Başka bir deyişle, kişinin açıldığı sulh mahkemesine gitmesi gerekir.

Reddi Miras Dilekçesi 

Miras reddi, miras hukuku medeni kanununun bir bölümü tarafından yönetilir ve mirasın reddine ilişkin dilekçelerin belirli resmi koşulları ve süreleri karşılaması gerekir. Saygı duyulması gereken resmi şartların yerine getirilmesi ve telafisi mümkün olmayan hatalardan kaçınılması için, miras reddi konusunda herkese hukukçu bir bilirkişi yardımında bulunulacaktır.

Reddi miras nereye yapılır?

Reddi miras nereye yapılır konusuna gelince; mirasın reddi, mirasçılar tarafından bölge mahkemesine talep edilir. Miras almayı reddeden kişi, bölge düzeyindeki Halk Mahkemesine reddi miras dilekçesi vermelidir. Bu bölümde miras reddinin aşamalarına oldukça dikkat edilmelidir.

İnternette mirasın reddi ile ilgili onlarca dilekçe örneği var; ancak mirastan feragat talebinde bulunacak  mirasçının haciz veya fiilen inkar talebinde bulunmasına göre talep düzenlenmesi gerekir. Her dava ve dilekçe, olay ve şartlara göre farklı olacağından, dilekçenin davacıların gerektirdiği ve kanunun gerektirdiği şekilde hazırlanması gerekir. Bu nedenle  miras hukuku konusunda uzmanlaşmış bir avukat tarafından miras reddinin detayları toplanarak talep hazırlanmalıdır. İnternetten gelen olağan talepler ile mirasın reddi talebinde bulunulması durumunda telafisi mümkün olmayan hukuki kayıplar doğabilir.

Kişisel fiil ehliyetine sahip olan mirasçılar, mirası reddetme iradesini gösterirken, fiil ehliyeti olmayanlar (18 yaşını doldurmamış reşit olmayanlar, kısıtlı kişiler gibi sınırlı ehliyete sahip olanlar) bu feragatnameyi kanuni temsilcileri vasıtasıyla miras olarak alabilirler. 

Türk Medeni Kanunu’nun 606. maddesine göre mirasçılar üç ay içinde mirası reddedebilirler. Bu süre içinde reddedilmeyen miras, kanun hükümlerine göre kabul edilir ve alınır. Bu esasa göre, mirasçılar mirası almak istemezlerse bu süre içinde retlerini beyan etmeleri gerekir, aksi takdirde ret haklarını kaybederler. Bu nedenle feragatnameler için öngörülen üç aylık süre esasen bir hariç tutma süresidir.

Noterden Reddi Miras Nasıl Yapılır?

Kanun, mirasın reddine ilişkin olarak sulh hukuk mahkemesine sözlü veya yazılı dava açılmasını, reddi miras başvurusu yapılmasını öngörmektedir. Noter mirasın reddini sağlamaz, noter mirası reddetme eylemini gerçekleştiremez. Ancak mirastan feragat sözleşmesi, ölenin hayatı boyunca mirasın kısmen veya tamamen terk edilmesini şart koşan noter huzurunda yapılabilir.

Mirasın Hükmen Reddedilmesi

Müsadere yoluyla mirası reddetmek için belirlenmiş bir zaman sınırı yoktur. Vasiyetçi açıkça aciz durumdaysa ve durum resmen tespit edilmişse, mirastan feragat ettiğini beyan etmek için gerekli zamanı ayırması halinde mirasın reddi gerçekleşir. Bir varisin ödeme yapmaksızın acziyetine uygulamada aciz terekesi denir. Yani tereke borçlarını karşılayamıyorsa böyle bir durum söz konusudur. Kanun, mirasçıların miras borcu olmaması için herhangi bir miktar beyan etme yükümlülüğünü dikkate almamaktadır.

Mirasın müsadere beyanına gerek yoktur ve mirasçılar mirasın reddini talep edebilirler. Ayrıca bölge mahkemesinden kararla bozulan terekenin durumunu belirlemesini isteyebilirler. Bir mirasçı tarafından mirasçı aleyhine açılan her türlü davada mirasçı, mirasçının borçlu olduğunu ve mirasçının ödeme aczine düştüğünü iddia edebilir ve ispat edebilir.  Bu durumu önceden önlemek için mirasın müsadere davasının tespiti için Sulh Hukuk Mahkemesi’nden veya Asliye Hukuk Mahkemesi’nden terekenin bölünmesinin reddini talep edebilirler. Bu nedenle her alacaklı ile ayrı ayrı muhatap olmaya gerek yoktur.

Miras kalan malın müsaderesine ilişkin davalarda malın açıkça borçlu olup olmadığının tespiti gerekir. İcra takibi sonunda bir aciz belgesi düzenlenirse, çoğunluk borçlu olarak kabul edilir. Öte yandan bankalar, yol sicil daireleri, vergi daireleri, doğrudan merkezi yönetime bağlı belediyeler, tapu daireleri vb. Kurum ve kuruluşlara ihtiyaç duyulmalı, ölenin alacak ve borçları polis tarafından kontrol edilmeli, takip edilecek borç miktarı dikkate alınarak varlık ve yükümlülükler tereddütsüz tespit edilmelidir. 

Reddi Miras Yapılınca Maaş Alınabilir Mi?

Mirasçı öldüğünde maaş kesilecek, dolayısıyla mirasçılar maaşı ölen ile devam etmeyeceğinden maaş alamayacak. Ancak dul aylığı, yetim aylığı ve miras niteliğinde olmayan emeklilik ikramiyesi davalarından farklıdır. Bu nedenle, mirasçının mirasını reddeden bir kişi, yasal olarak uygun olması durumunda sosyal güvenlikten dul, yetim, ölüm veya emeklilik ödeneği alabilir. Mirasçıların hakları olmadığı için ölüm yardımı, mirasın reddi ile sona ermez.

Borç Reddedilir Mi?

Mirasçı öldüğünde tüm hak, alacak ve borçların kendiliğinden mirasçılara geçtiğini söylemiştik. Bu durumda mirasçıların vergi borcu mirasçılara intikal eder. Her yasal ve tayin edilmiş varis, terekedeki payları oranında vergi yükümlülüğüne tabidir. Tabii ki, bu sorumluluk sadece mirasın reddedilmesi durumunda geçerlidir. Mirası almayı reddetmeyen mirasçılardan biri, mirasçının ölümünü vergi dairesine bildirmek zorundadır. 

Vergi hukukuna göre, mirasçının ölümü üzerine mirasçılara bazı yükümlülükler yüklenir. Mirasçının ölümünü ilan etmek, vergi vermek, vergi ödemek gibi. Mirasla birlikte temerrüt faizi, zam, beyanname, vergi gibi tüm borçları ödeme zorunluluğu doğar. Mirasçıların borçları miraslarından fazla ise mirasçılar için akredite bir kurum bulunmaktadır. Vergi borcu mirastan fazla ise mirasçılar mirası reddedebilir. Bu durumda mirasçılar vergi daireleri ile iletişime geçerek mirasçıların borçları hakkında bilgi alabilirler. Buna göre karar verebilirler. 

Ancak reddi miras talebinde bulunmuş olan mirasçılar, mirasçının vergi borçlarından sorumlu olmayacaktır. Aynı zamanda, belirli varlıkları edinen kişi vergi yükümlülüğüne tabi değildir. Tüzel kişi, vasiyet veya miras sözleşmesi ile mülkünden herhangi bir kişiye mülk bırakabilir. Bu durumda belirli malvarlığına hak kazanan kişi mirasçı değildir. Bu nedenle vergi borçlarından sorumlu değildir.

Mirasın Reddedilmesi Uygulama prosedürüne karşı çıkmak, mirasın reddi, esasen adından da anlaşılacağı gibi mirasçıların mirastan mahrum bırakılması anlamına gelir. Ölen kişinin (merhum ve mirasçıların) geride bıraktıklarından daha fazla borcu varsa, mirasçılar bu borçlardan sorumlu tutulmak istemezler. Bu nedenle, mirası almayı reddetme hakkına sahiptirler. Bu, Medeni Kanun’un 605. maddesinde açıkça belirtilmiştir. Kanuni ve tayin edilmiş mirasçılar mirası reddetme hakkına sahiptir.

Ancak ölenin borcunu ödeyemediği, borçlu olduğu  veya ölümü anında resmi olarak tescil edildiği anlaşılırsa, mirasçılar mirası reddetmiş sayılır. Mirasın reddi, mülkün haklarını asla etkilemez. Örneğin, yetim nafakası ölene değil yaşayana ait bir haktır. Mirasın reddi, borçların derhal serbest bırakılması anlamına gelmez. Gerekli belgeleri ve bu belgelerin içeriğine göre yapılacak itirazları alacaksınız. Bu itirazların zamanlamasında da bazı değişiklikler olmuştur. Daha önce itiraz için süre sınırı yoktu. 12. Hukuk Dairesi, borçlunun, feragatname miras kaldığı sürece süresiz olarak dava açabileceğine karar verdi. Ama sonra şikayetlere değil süreye göre karar vermeye karar verdi. Bu nedenle itirazlar süreye göre değerlendirilecektir. Size gönderilen belgenin niteliğine bağlı olarak, talep edilen süre içinde yeniden gönderilmesi gerekebilir. 

Hükümsüz ödeme emirleri ve kambiyo denetimi için yedi günlük itiraz süresi, yargı denetimi emirleri için  yedi günlük itiraz süresi vardır. Gelen belgelere ve bu belgeler için uygun sürelere dayanarak itiraz etmeniz gerekir. Mirasçı tarafından reddedilen mirasçı, mirasçının tüm hak ve borçlarından feragat eder. Yargıtay 14 No’lu Hukuk Dairesi’nin 2019/1015 Sayılı İlke, 2020/59 Sayılı Kararı, ölen kişinin borçlu olup olmadığının derinlemesine incelenmesi gerektiğini; 

Davacılar, borçlunun tespiti nedeniyle mirasın haczi talebiyle ilgili olarak ilk derece hukuk mahkemesinde mirasın haczi talebinde bulunan davalılara dava açmıştır. Sanıklar cezanın iptalini istemiştir. Mahkeme davanın kabulüne karar verir. 

Yargıtay kayıtları incelendiğinde, haciz davalarında terekenin açıkça borçlu olup olmadığının ve mirasçıların mirasçının mirası kabul etmeye yönelik işlemleri yapıp yapmadığının araştırılması gerektiği anlaşılmaktadır. Ölen kişinin ölüm tarihindeki aciz durumu ölüm tarihine göre belirlenir, ölenin ölüm tarihindeki tüm varlıkları terekenin mal ve borçlarını oluşturur. Mirasçının borçlarının varlıklarından fazla olması miras alacak kişilerin aciz olduğunu kanıtlar. Öte yandan mahkemece yürütülen soruşturmalarda, ölen kişinin ölüm tarihi esas alınmamakta, ölüm tarihinde ölenin bina, taşınır ve bankadaki mevduatının incelenmesi gerekmektedir. Eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile karar verildiği durumda ise iptaline karar verilir.

Reddi Miras İcra Takibine İtiraz

Reddi miras borca itiraz konusunda bilinmelidir ki miras almayı reddederken, mirasçının veya mirası almayı reddeden kişinin hakları sona erer. Sadece sorumluluk mirası reddeden kişiye aittir. Miras reddi durumunda, farklı sonuçlar ortaya çıkabilir. Miras reddi durumunda, mirasçının yasal veya tayin edilmiş mirasçı olup olmadığı sonucu etkileyecektir. Aynı zamanda mirasçılığı reddeden mirasçı sayısı ve benzeri durumlar farklı sonuçlar gösterebilmektedir.

Kanuni mirasçılardan biri mirası reddederse, o kişinin mirası açma hakkı yoktur. Sanki o kişi artık hayatta değilmiş gibi her şey hak sahiplerine devredilecektir. Miras açarken o kişiye karşı hiçbir hak veya sorumluluk yoktur. Bu kişi görmezden gelinir ve her şey varislere geçer. Devralmayı reddeden bir mirasçı, zorlayıcı prosedüre karşı zamanında test edilmelidir. 

Reddi Miras Sonuçları Nelerdir?

Mirasçı öldüğünde, tüm mirasçıları miras alma ve terekenin yasal sahibi olma hakkına sahiptir. Herhangi bir işlem yapmadan varlıklarının müşterek sahibidirler. Miras almayı reddeden işlemler, geçmişte yasal etkisi olan işlemlerdir. Bu, bir mirasın reddedilmesi durumunda, miras hakkının hiçbir zaman geriye dönük olarak geçerli olmayacağı anlamına gelir. 

Burada en sık karşılaştığımız sorulardan biri “miras reddedilirse mirası kim alacak” sorusudur. Veraset vergisi mirasçının ölümüne bağlıdır. Mirasçı öldüğünde o kişi hayatta değilse, miras hakkı o kişinin soyundan gelenlere geçer. Reddi miras alt soy yoksa aynı grupta paylaşılır. Mahkemenin mirasın reddine karar vermesinin hemen ardından miras hakkı ölüm anında mirasçı hayatta değilmiş gibi altsoylara geçer. Altsoy yoksa aynı grupta paylaşılır.

Tüm yasal varisler ardıllığı reddetmişse, miras altsoylara geçmez. Bu durumda tereke iflas yönetmeliğine göre tasfiye edilir. Ancak torunlar mirası reddederse, miras tamamen eşte kalır. Belirlenen mirasçılar mirası talep ederse, miras onların soyundan gelenlere geçmeyecektir. Yasal mirasçılar arasında paylaşılır.

Reddi Miras Geri Alınır Mı?

Reddi miras aşamaları konusunda reddi mirasın geri alınıp alınamayacağı da oldukça merak edilmektedir. Bu, geri alınamayacak bir eylemdir. Kişi bir açıklama yapar yapmaz yargıya dönüşür ve geri çevrilemez. Ancak mirasın reddini iptal etmek mümkündür. Buna göre kişi bu işlemi geçersiz bir vasiyetname ile yaparsa mirasın geri alınma ihtimali vardır. Bu; Türk Borçlar Kanunu’nun 30. ve 38. Maddelerine Göre İptal. şartlar arasında var olan hükümlere göre yapılabilir. Bunlar hata, hile ve tehdit durumlarıdır. Birisinin yanlışlıkla bu iddiada bulunma şansı düşüktür. Hile ile yapma ihtimali de imkansız bir durumdur. Böyle bir duruma maruz kalan kişinin bir tereke avukatı ile görüşerek iptal davası açması gerekmektedir. Reddi miras bozulur mu konusunda iptal en çok ikrah, yani korkutma durumunda gerçekleşir. Kişi bu eylemi başkasını tehdit veya korkutma ile yaparsa, TBK düzenlemelerine göre davayı iptal edebilir.

Reddi Miras Davasında Alacaklılar

Bazı durumlarda, bu meşru fırsat, iyi niyetli alacaklılardan mal kaçırmak amacıyla kullanılabilir. Hakların kötüye kullanılması hukuk düzeninin genel ilkeleri kapsamında korunmayacağından, bu tür kötü niyetli işlemler sonucunda zarara uğrayanların mirasları aşağıda belirtilen mevzuata göre reddedilebilir ve iptal edilebilir. 

Bazı durumlarda, mirasçının ağır borçlu bir mirası reddetmesi, merhumun alacaklılarına karşı bir sorumluluk haline gelir. Bir mirasçıya, ölümünden önceki 5 yıla kadar bir süre için bir bakiye sağlanırsa, mirasçının alacaklılarına oradaki faiz oranından sorumlu olacaktır. Örneğin, bir ev bağışlanırsa, bağış eş değerde ise, kişi evin sahibi olan varisinin borçlarını ödemekle yükümlüdür. Ancak, kişinin eğitimi ve yerel geleneksel çeyiz için yapılan harcamalar hariçtir. 

Mirasçının veya borçlunun, miras hakkını alacaklı lehine kaybetmemek için mirası reddetmesi halinde, alacaklı bu ret kararına itiraz etme hakkına sahiptir. İtiraz üzerine iflas dairesi mirasçıdan sigorta talebinde bulundu. Teminat olmaması halinde, mirasın reddi 6 aylık bir süre için iptal edilebilir. Reddedilen mirasın diskalifiye edildiği tarihten itibaren 6 ay içinde yok edilmesi durumunda, miras kalan mal kanuna göre tasfiye edilir. Adli tasfiyeden sonra pay mirasçıya bırakılırsa, hak mirasçının alacaklılarına geri döner.

Reddi Miras Konusunda Bazı Önemli Hususlar

Mirasçılar, mirası reddetmekle, tasfiyeden önce mirasçılarına mirası kabul edip etmediklerini sorabilirler, bu durumda sonraki mirasçılar hakim tarafından onaylanır, mirasın reddedildiğini bildirir; Sonraki mirasçılar bir ay içinde mirası alamazlarsa reddetmiş sayılırlar. Daha sonra miras iflas hükümlerine göre tasfiye edilir ve tasfiye sonunda  kalan değerler ilk gelen mirasçılara verilir.

Mirasçının borcu için yeterli mal varlığı yoksa, alacaklıları aleyhine mirası reddetmek; Alacaklılar veya iflas makamları, yeterli güvence almadıkları sürece, reddin reddedildiği tarihten itibaren altı aya kadar bir halefiyet reddini askıya almak için dava açabilirler. İptal kararının reddedilmesi durumunda miras resmen tasfiye edilir. Geriye kalan değerler, feragatnamenin geçerli olması halinde bunlardan yararlanacak mirasçılara verilir.

Yetkisiz bir vasiyetçinin halefiyetini reddeden varisler, ölümünden önceki beş yıl içinde alacakları alacaklılarına karşı sorumlu olacak ve miras bölümünde geri ödemek zorunda kalacaklar.. Normal eğitim ve öğretim maliyetinin bir parçası olarak verilen değer ve çeyiz, bu sorumluluktan hariçtir. İyi mirasçılar, yalnızca geri ödeme sırasındaki zenginleşmeleri ölçüsünde sorumludur.

Reddi Miras Belgesi Nereden Alınır?

Reddi miras belgesi nereden alınır sorusu özellikle reddi miras yapmaya karar vermiş kişilerle birlikte pek çok kişi tarafından merak edilmekte olan bir sorudur. Mahkemeden alınan ve ölen kişinin mirasçısı olduğunu gösteren resmi belgeye mirasçılık belgesi denir.

721 sayılı Medeni Kanun’un 598 inci maddesinde “Miras Belgesi” olarak geçmektedir. Reddi miras belgesi geçerliliğini korumaktadır. Yıl, ay veya başka bir temaya göre birden çok kez yayınlanmasına gerek yoktur. Mirasçının gayrimenkulü varsa 3 ay içinde mirasçılık belgesi alması gerekir. Aksi takdirde bir ceza uygulaması olacaktır. Sebebi; Mirasçı, kendisine ait olacak terekeler üzerinden vergi ödemekle yükümlüdür.

Kanuna göre mirasçılık hakkı bulunmayan ancak kendi adlarına kan bağı bulunmayan mirasçıların mirasçılık belgesi düzenleme hakları da vardır. Belirlenmiş mirasçılar, yasal durumlarını öğrendikleri tarihten itibaren bir ay içinde haklarına itiraz edemezler. Bu bir aylık süre içinde buna kimsenin itirazı olmazsa, tayin edilen varis veraset hakkı talep edebilir.

Yakınını kaybeden ve yasal işlem yapması gereken kişilerin en çok merak ettiği soru, Miras Belgesi’nin nereden alınacağıdır.  2 farklı yerden veraset veya mirasçı belgesi alınabilir. En basiti noter tasdiki. Tüm mirasçılarım, Türk notere verilen nüfus cüzdanı ve nüfus cüzdanı sayesinde talep üzerine ayrılmadan bir kişi adınadır. Ancak; Yurt dışında ikamet eden bir mirasçı veya bir yabancının bulunması veya ihtilaf olması halinde, bu durumlarda Mahkeme mirasçılık belgesi düzenler. 

Mirasçı kalan mirası bilmiyorsa ve mirasçılık belgesi almamışsa mirası almış sayılır. Hakka göre hak sahibi olan miras hakkı, kendiliğinden mirasçıya geçer. Veraset belgesi alınmaması durumunda herhangi bir ceza olmadığını, ancak mirasçıların miras kalan tereke üzerinden vergiye tabi olduğunu belirtmiştik. Bu kapsamda Maliye Bakanlığı “2000/1 Sayılı Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu (VIVK) İç Genelgesi” hakkında rapor sunmuştur. Aşağıdaki gibi;

  • Açılan veraset ve intikal yükümlülüğünün beyanında malın görünmemesi ve beyan edilmemesi halinde sorumluluk; Devredilecek varlıkların yetkililerce belirlendiği tarihte işlemeye başlar.
  • Mükellef tarafından gönüllü olarak beyan edilen ancak yönetim organı tarafından davet edilmeyen veya beyanname talep emri nedeniyle ek bir süre içinde mülkün devredilmesi halinde, uygulanacak vergi ilk vergi oranıdır. 
  • Bu gibi durumlarda, tahakkuk, resmi veya devlet eliyle ilâve yoluyla yapılamayacağından, muaccel olan vergilere “müsadere cezası” ve “gecikme faizi” uygulanmaz.
  • Bu durumda gecikmeyi temsil eden tutarda ikinci derece usulsüzlük cezası uygulanacaktır.

Reddi Miras Belgesi Sorgulama Nasıl Yapılır?

Vefat etmiş bir kişinin yasal mirasçıları, sevdikleri veya mirasçı olduğunu düşünenler tarafından en sık sorulan sorulardan biri de reddi miras belgesi sorgulama ve araştırmasıdır. Miras davası çerçevesinde mirasçılık, Sulh Hukuk Mahkemesinin talebi ve talebi üzerine mirasçılar tarafından düzenlenebilir. Yine mirasçılık belgesi için notere başvurmak mümkündür. Miras soruşturması sonucunda mirasçı olduğunu bilen kişiler noterden veraset belgesi alacak, sonuç mahkemeden daha hızlı olacaktır. 

Noter huzurunda veraset soruşturması yapılarak veraset belgesi düzenlenir. Bir mirasçı, değerli belgeler olan veraset belgeleri için belirli bir ücret talep eder. Bu ücret ise yıllık olarak değişkenlik göstermektedir. Aynı zamanda bu işlem; günümüzde e-devlet uygulaması ile de kolayca yapılabilen bir işlem olabilmektedir. 

Miras belgesi resmi bir belgedir. Miras talebinde bulunan kişi, mirasçı olduğunu bilerek, yetkili ve yetkili Sulh Hukuk Mahkemesinden veya herhangi bir noter kurumundan mirasçılık belgesi talebinde bulunabilir. E-devlet ile miras incelemesi yapılmış olmasına rağmen, mirasçılık belgesi yani mirasçılık belgesi almak isteyen kişinin, görev ve yetkisi bulunan pasifist hukuk mahkemesine başvurması gerekmektedir.  Barışçıl bir hukuk mahkemesinde dinlenmek üzere veraset belgesi alma sorunu, uygun yargı yetkisine sahip bir mahkemenin yargı yetkisine tabidir. Duruşmada iki taraf da incelenmez; Sadece bir taraf. Mahkeme davacının iddiasını kabul eder veya reddeder. Miras uyuşmazlığı yoksa elektronik devlet üzerinden mirasa itiraz edilerek mirasçılık belgesi alınabilir.

E-devlet Şifresiyle Miras Sorgulama

E-Devlet sistemi üzerinden online olarak miras sorgulama işlemi yapılabilmesi için öncelikle bir şifrenizin olması gerekmektedir. E-Devlet şifresi nereden alınır sorusu da internette çoğu kişi tarafından aranmaktadır. E-Devlet şifresi daha önce hiç kullanılmamışsa ve ilk defa kullanılacaksa PTT yetkililerinden temin edebilirsiniz. E-Devlet şifresi alacak kişilerin en yakın PTT şubesine giderek şifresini almaları gerekmektedir. E-Devlet şifresinin alınması durumunda miras sorgulama talebinde kolayca bulunulabilir.

E-Devlet şifresini unutan veya bilmeyen kişi, E-Devlet üzerinden miras sorgulaması yapamaz. Halihazırda e-devlet şifresine sahip olup şifresini unutanların artık PTT kurumuna ihtiyacı yoktur. Cep telefonu numaranızı daha önce platformda tanımlamış olmanız şartıyla, numaranızı ve şifrenizi öğrenebilir veya değiştirebilirsiniz. Şifrenizi öğrendikten sonra miras sorgusu yapabilirsiniz.

E-Devlet miras incelemesinden sonra kalan miras varsa, bir belge görüntülenecektir. Yani mirasçılarınız tarafından size herhangi bir malvarlığı bırakılmadıysa, elektronik devlet sicil kaydında da miras ibaresini bulamazsınız. Eski uygulamanın elektronik durum üzerinden uygulanabilmesi ucuz olmakla birlikte hız ve kolaylık açısından büyük avantajlar sunmaktadır. 

Aynı zamanda vasiyatname sorgulama işlemi de miras belgesi sorgulama işlemi gibi E-Devlet web sitesi ya da E-Devlet uygulaması üzerinden kolayca yapılabilmektedir. Sulh hukuk mahkemeleri tarafından vasiyetnamelerin açılmasıyla birlikte, yasal varisler veya vasiyetin belirlenen varisleri, e-Devlet üzerinden Türkiye Cumhuriyeti şifre ve kimlik numarası ile giriş yaparak vasiyetname hakkında bilgi alabileceklerdir.

Reddi Miras Avukatsız Yapılır Mı?

Reddi miras yapmak isteyenler ya da henüz düşünme aşamasında olanlar tarafından sık sık sorulan sorulardan bir diğeri de reddi miras avukatsız yapılır mı sorusudur. Bir avukat olmadan veraset reddi başvurusunda bulunmanın yanlış bir tarafı yoktur. Ancak bu konuda yazımızda uyardığımız gibi dava ve dosyalama sürecinin zor olduğunu ve hukuki bilgi ve tecrübe gerektirdiğini belirtmek isteriz. Davanın sandığımız gibi sorunsuz, adil ve süratli bir şekilde sonuçlanması için terekeyi reddetmek isteyenlerin bu adımları tek başına atmaya çalışmak yerine bir avukattan hizmet almaları şarttır. Aksi takdirde, gelecekte onarılamaz hatta imkansız hasarların ortaya çıkması çok olasıdır.

İlk başta mali açıdan külfetli gibi görünse de sonunda bir avukatla çalışmanın doğru karar olduğunu siz de daha iyi anlayacaksınız. Reddi miras avukat aracılığı ile yapıldığı takdirde süreç daha doğru ilerlemekle birlikte aynı zamanda daha hızlı ilerleyecektir.

Bursa Miras Avukatı

Sizlere reddi miras davası ve diğer miras davalarınızda hukuki destek sağlıyoruz. Muristen (miras bırakan) kalan miras mallarınızın intikali ya da satışı için gerekli tüm bilgilendirmeyi sağlamaktayız. Reddi miras davasına ilişkin Yargıtay kararı konunun devamında yer almaktadır.

T.C
YARGITAY
20. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO.2016/3592 
KARAR NO.2016/6121 
KARAR TARİHİ.31/05/2016
MAHKEMESİ:Sulh Hukuk Mahkemesi

>MİRASIN REDDİ YETKİLİ YER MAHKEMESİ

Mirasın reddi istemine ilişkin davada, Ankara 7. Sulh Hukuk ve Bala Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi,gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, mirasın reddine ilişkindir.

Ankara 7. Sulh Hukuk Mahkemesince, mirabırakanın yerleşim yeri adresinin, “…” olduğu gerekçesi ile yetkisizlik yönünde hüküm kurulmuştur.
Bala Sulh Hukuk Mahkemesi ise re’sen yetkisizlik kararı verilemeyeceği, davanın ilk açıldığı mahkemenin yetkili olduğu gerekçesi ile karşı yetkisizlik yönünde hüküm kurmuştur.

4721 sayılı TMK’nın 609. maddesinin dördüncü fıkrasında “Süresi içinde yapılmış olan ret beyanı, mirasın açıldığı yerin sulh mahkemesince özel kütüğüne yazılır ve reddeden mirasçı isterse kendisine reddi gösteren bir belge verilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Bu yasal düzenlemeye göre mirasın reddi istemi, mirasın açıldığı yerin sulh hukuk mahkemesinde mirasçı tarafından sözlü veya yazılı beyanla yapılabilir. Buradaki yetki kesin olup, miras bırakanın son yerleşim yerindeki sulh hukuk mahkemesi görevli ve yetkili mahkemedir ( TMK 609. md – Y.2.HD 2009/129191 E. – 2009/17413 K.).

Somut olayda mirasbırakan …’in, nüfus kaydına göre son yerleşim yeri adresinin “…” olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın Bala Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Bala Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 31/05/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.

T.C.
YARGITAY
8. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO. 2015/14925
KARAR NO. 2015/19316
KARAR TARİHİ. 27.10.2015

>>MİRASIN REDDİ YETKİLİ YER MAHKEMESİ

DAVA : E.. A.. tarafından açılan mirasın gerçek reddi davasında Mahkeme’nin yetkisizliğine dair Yalova Sulh Hukuk Mahkemesi’nden verilen 03.04.2014 gün ve 77/470 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

KARAR : Davacı Erkan, 06.01.2014 tarihli dilekçesi ile, 28.12.2013 tarihinde ölen muris E.. S..’in mirasçılık belgesine göre kendisinin de mirasçı göründüğünü ancak murisin mirasını kayıtsız şartsız reddettiğini açıklayarak mirası ret beyanı yönünde işlem yapılmasını istemiştir.

İzmir 4. Sulh Hukuk Mahkemesince; miras bırakanın son yerleşim yeri adresinin Çınarcık Yalova olduğu gerekçesiyle, TMK’nun 605, 609 ve 576 maddeleri gereğince mahkemenin Yetkisizliğine, dava dilekçesinin yetki yönünden reddine, istem halinde kararın kesinleşmesinden sonra dosyanın Yalova Sulh Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiş, bu karar temyiz edilmeksizin 09.01.2014 tarihinde kesinleşmiştir.

Davacının başvurusu üzerine dosyanın gönderildiği Yalova Sulh Hukuk Mahkemesi de davacının ikamet adresi Karabağlar İzmir olup, HMK’un 384. maddesi gereğince çekişmesiz yargı işlerinde, yetkili mahkemenin, talepte bulunan kişinin veya ilgililerden birinin oturduğu yer mahkemesi olduğu, bu durumda iş bu davaya İzmir Sulh Hukuk Mahkemeleri’nin bakması gerektiği gerekçesi ile dava dilekçesinin yetki yönünden reddine Mahkemenin yetkisizliğine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın yetkili ve görevli İzmir Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, İzmir Sulh Hukuk Mahkemesi ile Mahkeme arasında olumsuz yetki uyuşmazlığı doğduğundan kararın temyiz edilmeksizin kesinleşmesi halinde yargı yeri belirlenmesi için dosyanın ilgili Yargıtay Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmesi üzerine, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.

İstek, 28.12.2013 tarihinde vefat eden mirasbırakan E.. S..’in mirasının kayıtsız ve şartsız reddi miras davası (TMK.md. 605/1,506/1) ilişkindir. Ret beyanı, mirasın açıldığı yerin Sulh Mahkemesine sözlü veya yazılı olarak yapılabilir. Buradaki yetki kesin olup, miras bırakanın son yerleşim yerindeki Sulh Hukuk Mahkemesi görevli ve yetkili mahkemedir ( TMK 609. md ). Şu halde yetkili Sulh Mahkemesi miras bırakanın yerleşim yeri mahkemesidir. Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden, miras bırakanın yerleşim yerinin Çınarcık/Yalova olduğu anlaşılmaktadır. Yalova Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından işin esasının incelenmesi gerekirken yazılı şekilde yetkisizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Davacının temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerindedir. Kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK’nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, 25,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 27.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

2 Comments

  • Nuray ilhan

    Mrb adım nuray ananelerimizden eski miras olayımız var mirasçılar belirlendi bn takip işini üstlendim mirasçıların çogunun ismi ve yaşadıklrı yerleri belirledim.bi kısmından nüfus dairesinden soy agaçlarını cıkartmalarını istedim bu konuda bilgilendirilmek istiyorum avukatada ihtiyaç duyulacak diye düşünüyorum

    • Av. Mert Can Oral

      Merhaba Nuray Hanım,

      Konu çok detaylı olduğu için telefon ile iletişime geçerseniz, yardımcı olmaya çalışırız.

      İyi günler dileriz.

  • Yorum ve Soru Alanı

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir